10 Ağustos 2016 tarihli ‘ALACAK TALEP ETMEK YOK AMA BORÇ ÖDEMEK VAR’ başlığıyla yayınladığım köşe yazımda kapatılan şirketlerin mal varlıklarının Hazine’ye devredildiğini, borçların tahsil edileceğini ancak alacaklılara ödeme yapılmayacağını dile getirmiştim. Bu kararı adaletsizlik olarak değerlendirmiştim.

Dün bu konuyla ilgili önemli bir gelişme oldu. FETÖ ilişkisi nedeniyle kapatılan kurum ve kuruluşların mal varlığı, borçları ve yükümlülükleri Maliye ve Vakıflar Genel Müdürlüğü yetkisine geçirildi. Olağanüstü hal (OHAL) kapsamında dünkü Resmi Gazete’de yayımlanan 670 sayılı kanun hükmünde kararname (KHK) ile kapatılan FETÖ bağlantılı kurum, kuruluş, radyo, TV, gazete ve her türlü taşınır taşınmaz mal varlığına ait borç ve yükümlülükler ile ilgili yetki Maliye ve Vakıflar Genel Müdürlüğü’nde olacak ve bu kuruluşlardan alacağı olanlar 60 gün içinde başvuru yapıp, alacağını tahsil edebilecek. Borç ödemesinde vergi borçları, rehinli alacaklar, çalışanların sigorta primleri, kamuya ödenmesi gereken vergi, resim, harç, fon kesintisi sırası izlenecek. Aranan tek şart ise, alacaklı şahıs, kurum ya da kuruluşun FETÖ ile bağlantısının olmaması…

Yıllardır ticaret hayatının içinde olan biri olarak böylesi bir kararın alınmasını ‘yanlışlıktan dönülme’ olarak değerlendiriyor ve kararı destekliyorum.

***

İşte konuyla ilgili 10 Ağustos tarihli köşe yazım:

ALACAK TALEP ETMEK YOK AMA BORÇ ÖDEMEK VAR
15 Temmuz darbe kalkışmasının ardından yapılan operasyonlarda Türkiye genelinde terör örgütü FETÖ’ye ait ya da bağlantılı olan kurum, kuruluş, şirket, fabrika, gazetelerin ve şahısların üzerindeki mallar ve taşınmazlara devlet tarafından el konuldu. Kapatılan şirketler dışında 8 bin şirket üzerinde şirkette devlet araştırma başlattı. FETÖ ile bağlantısı olmayan ancak söz konusu bu şirketlerle ticari ilişkisi bulunan diğer firmaların ya da şahısların alacak ve borçları ne olacak diye düşünenleriniz vardır.

Şirketlere olan borçlar ödenecek mi?

Alacağını tahsil edebilecek mi?

Ticaretin can damarı alacak ve borç durumu ile ilgili 667 sayılı Kanun Hükmünde Kararname’nin 2 maddesi 2. Fıkrasında “Kapatılan vakıfların her türlü taşınır ve taşınmazları ile her türlü mal varlığı, alacak ve hakları, belge ve evrakı Vakıflar Genel Müdürlüğü’ne bedelsiz olarak devredilmiş sayılır. Kapatılan vakıf yükseköğretim kurumlarının sağlık uygulama ve araştırma merkezleri ve kapatılan diğer kurum ve kuruluşlara ait olan taşınırlar ile her türlü mal varlığı, alacak ve haklar, belge ve evrak Hazineye bedelsiz olarak devredilmiş sayılır, bunlara ait taşınmazlar tapuda resen Hazine adına, her türlü kısıtlama ve taşınmaz yükünden ari olarak tescil edilir. Birinci fıkrada sayılanların her türlü borçlarından dolayı hiçbir şekilde Hazineden bir hak ve talepte bulunulamaz.”

Bu durum da eğer ki kapatılan şirketlerden alacağınız varsa hiçbir şekilde hak ve talepte bulunamıyorsunuz ama o şirketlere borcunuz varsa ödemek zorundasınız.

Ticaret hayatında nereden bakarsanız, bakın bu durum adalet terazisinin dengesini bozuyor. En azından kendi adıma ben para tahsilatı yapamazken, KDV ve gelir vergisini ödemiş biri olarak bu durumu yasamış bir mükellefim. Hazine, el konulan malları satarak bu şirketin borçlarını ödeyebilir. Nasıl alacaklarını tahsil ediyorsa…