Ak Parti'nin kuruluşundan bu yana Muratpaşa Belde Yönetimi, il yönetimi, il başkan yardımcılığı, Seçim Koordinasyon Merkezi Başkanlığı ve son olarak AK Parti Antalya İl Başkanlığı görevlerini yürüten Avukat Rıza Sümer 10 Mart'ta yapılacak 6. İl Başkanlığı Kongresi'nde yeniden aday olmayacağını duyurdu. Sümer’in yaptığı açıklamada;
“Bu kutlu yolda sağlam arkadaşlıklar, dostluklar kurarak memleketimize hizmet etmenini mutluluğunu yaşadık.”
İl başkanlığı vazifesinin; partililerin, Antalyalıların ve Ak Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın emaneti anlayışıyla yerine getirdiğini dile getiren Sümer, açıklamasını da şöyle tamamladı;
"Görevin onuruna yakışır şekilde hareket edip, gece gündüz demeden arkadaşlarımızla birlikte çalıştık.”
Sümer’in açıklamasında ki “bu kutlu yolda sağlam arkadaşlıklar dostluklar kurarak “ cümlesine dikkat çekmek isterim. Zira Ak Parti Teşkilatı ‘sağlam arkadaş ve dostları’ onun penceresinden bakmıyorlar sanırım...!
Şöyle bir geriye doğru baktığımda kutlu yoldan, dostluktan, arkadaşlıktan hatta dava adamlığından ödün vermeyen Rıza Sümer ile karşılaşıyoruz.
2007- 2011 yıllarında dönemin İl Başkanı Hüseyin Samani’nin milletvekili adaylığını açıklamasının ardından 2011 - 2015 yılları arası Mustafa Köse’nin milletvekilliği adaylığı için il başkanlığına istifasına kadar geçen süreci iyi hatırlayın.
Köse ile birlikte A Takımı olarak adlandırılan il başkan yardımcıları Rıza Sümer, Mehmet Çetinkaya, Zekeriya Tonoğlu.
Hangi görevde, hangi yetkide olurlarsa olsunlar gerek genel, gerekse yerel seçimlerde 19 ilçe ile birlikte çalışarak başarı gösteren ekip…
Başarı karşısında Köse’nin milletvekili aday olmasından dolayı ekibin içinden Rıza Sümer seçildi ve il başkanı oldu.
Sonrası ise malum, Menderes Türel’in yeniden başkan seçilmesinden tutunda, 7 milletvekili çıkaran Ak Parti ve İl Başkanı Rıza Sümer rüştünü ispat etti.
Taa ki; 16 Nisan 2017 tarihinde Anayasa değişikliği halk oylamasına kadar... Referandumdan çıkan yüzde 60’lık ‘Hayır’ oyu parti içinde dengeleri değiştirdi.
Önce kulislerde Çetinkaya ve Sümer’in arası açıldı dedikodusu yayıldı. Ardından, referandumla ilgili çıkan sonucu teşkilattan soracaklar iddiası ortaya atıldı. Ak Parti Antalya bedel ödemek için hazır kıtada beklerken, başka kentlerde referandumun faturasını belediye başkanları ödedi.
Hal böyle olunca ‘Antalya ‘da bu faturayı İl Başkanı Sümer mi ödüyor?’ sorusunu akıllara getirdi.
İşte tam burada sağlam dostluk tanımı hatta dava arkadaşlığı tanımı Ak Parti Antalya İl Teşkilatı’nda yeniden sorgulanmaya başladı. Süreç Sümer’in yeniden il başkan adayı olmayacağını açıklamasına kadar devam etti.
Bedel ödemek gerekiyorsa Ak Parti içinde herkesin ödeyeceğini kanaatini taşırken, dün Sümer’in yanında, arkasında olanlar birlik mesajları yerine il başkan adayı arayışına geçmesi de ayrı bir sorgulanması gereken konu…
Sümer’in ‘aday değilim’ açıklamasının ardından daha bir saat bile geçmeden il başkan adayları ortaya çıkmaya başladı . Hatta düne kadar aday sayısı arttıkça arttı. Artık bu saatten sonra Rıza Sümer’in altını kim oydu, elini kim bıraktı dememe gerek kalmadı, herkes kendini iyi bildiğinden ‘vefa’ kelimesinin bittiği yere de nokta konulacağı inancındayım.
Ya sonrası?
Cumhurbaşkanı ve Ak Parti Genel Başkanı Erdoğan, her saniyesini 2019 yılında yapılacak seçimlere endekslemişken, siyaseten baktığımızda teşkilatlanma da tecrübeye sahip, sayısız seçim geçirmiş, tabandan gelmiş bir il yönetim ve başkanın yerine genç, tecrübesiz birinin getirilmesi ne kadar doğru işte burası da muamma…
AK Parti’nin yeni il başkanı olacak Avukat İbrahim Ethem Taş’ın insanlığına, kişiliğine söyleyecek sözüm yok.
Ancak Antalya siyasetine damgasını vurmuş Ak Parti Antalya Kurucu İl Başkanı rahmetli Hamza Taş’ın siyasi başarısını oğlundan beklenmesi ne kadar doğru diye sormadan edemiyorum?
Bu durumda da; ”Taş soyadını taşımak teşkilatlanmaya, siyasete hatta seçim almaya yeterli mi?” diye soruyorum.
Yorumlar
Kalan Karakter: