Haziran ayında aniden bastıran sıcaklar; Ağustos ayını aratmadı!
Dereceler 40-50 arasında duruyor. Bazen kuru ve bazen de nemli olan hava hepimizi iyice bunalttı.
Denize gidebilenler, yaylalara çıkanlar ve mesire yerlerini tercih edenler; bu sıcakları fazla hissetmiyorlar.
Mevsimi; olacak o kadar.
MEVSİMLER SANKİ DEĞİŞTİ
Astronomik olarak mevsimler değişmemiş ama klimatolojik olarak değişti deniliyor.
Kışlar daha sıcak ve kurak; yazlar da daha sıcak geçmeye başladı.
Yaz ve kış etkilerinden kurtulmak için daha çok enerji tüketip; daha çok tüketmeye başladık.
Hastalıklar artıyor. Depremleri de tetiklediği söyleniyor.
İnsanlar, hayvanlar ve doğa bundan rahatsızlanıyor.
KÜRESEL ISINMA NEDİR?
Başlıca atmosfere salınan gazların neden olduğu düşünülen sera etkisinin sonucunda, Dünya üzerinde yıl boyunca kara, deniz ve havada ölçülen ortalama sıcaklıklarda görülen artışa verilen isimdir.
SICAKLAR VE TURİZM
Bilim adamları soğuk ve sıcak hava üzerinde yorumlar yapıyorlar ama bunun turizm üzerindeki etkisini “hiç” söyleyen yok!
Soğuk ülkeler genellikle sıcak ülkeleri tercih ediyor ama bu defa durum değişik!
Çok sıcak var!
Gezse gezemeyecek, yüzmek istese yüzemeyecek; otele sıkışıp kalacak!
Dalgınlıkla sokağa çıkanlar da karşılaştığı havanın şoku ile şaşkın şaşkın dolaşacaktır.
Mesela; 2002 yılında Kuzey Kıbrıs’a “Temmuz” ayında oğlumuzun diploma törenine katılmak için gittik.
Hava nasıl sıcak; nasıl sıcak aynı Antalya!
Sokakta kimseler yok. Bazı dükkânlar açık. Biz de “turistiz” ya şehri gezmek istiyoruz.
Orası bizden de sıcaktı. Gölgeden gölgeden dolaştık.
İnsan bilmediği bir yer gelince bunları yaşayabiliyor.
KALEİÇİ TURİSTLERİ
Sırt çantası olmayan kaç tane turist gördünüz acaba?
Onlar mevsimlere göre; kaplumbağa gibi o sırtlarında taşıdıkları çantalara gerekli olanları koyuyorlar.
Şemsiye, yağmurluk, mont ve su.
Güney Koreli turistler sırt çantası taşımazlar ama geniş şapkaları onları hep güneşten korumuştur.
REHBER
Sıcaklar yeni başlamış. Güneş tam tepede. Rehber de onlara bilgi verecek; kendine gölge bir yer buluyor. Rehberi gölgede gören turistler de sokağa düşen çatıların gölgesinde rehberi dinliyorlar.
…
Bu sıcaklar da ayrı bir kriz nedeni!
Ne yapmalı, neler yapılmalı bilmiyorum.
Aşırı sıcaklarda gezenlere; Valilik bir anons yapabilir.
“Şu saatler arasında lütfen sokağa çıkmayın” diyebilir.
Hatta İngilizce bile anonslar yapılabilir.
Aman dikkat sıcaklar daha fazla çarpmasın bizleri!
::::
HIDIRLIK KULESİ
SAHİPSİZ KALMIŞ!
“Restore edilmedi, edilmiyor” diye bas bağırıldı, çağrıldı.
Geçen sene başladı ve bu sene galiba bitti!
Oraya yakın bir esnaf beni görünce; son durumu o anlattı:
“Restorasyon galiba bitmiş. İnşaat alanına ne gelen ne de giden var. Hatta kapıları bile açık. Oradan gelip geçenler elini kolunu sallayarak kuleden içeri girip, taa yukarıya kadar çıkabiliyorlar.
Bekçi yok!
Selfie çekmek isteyenler orada çok tehlikeli görüntüler sahneliyorlar. İlla birisinin düşüp ölmesi mi gerekli tedbir almak için?
Nerede Belediye?
Nerede firma?
Nerede müze?
Çakılan kazıklar, dikilen panolar turistik bir yerde çirkin çirkin hâlâ orada duruyor”
Bu sahipsizlik daha kaç gün sürecek diye bana 24 Haziran Cuma günü söyledi.
Bakalım ne zaman gerekli önlemleri alacaklar, göreceğiz?